Türk mitolojisi:Erlik han

ERLİK (Erlik Han)
Türk mitolojisinde kötülüğün, hastalıkların, ölülerin ve yeraltının efendisidir. Atletik vücutlu bir ihtiyar olarak düşünülür. Omuzlarından beline kadar inen, siyah, kıvırcık ve parlak saçları vardır. Teke sakalı çatallıdır ve dizlerine kadar uzanır. Boynuzları ağaç kütüklerine benzer. Yaban domuzunun azı dişine benzeyen burma bıyığı o kadar uzundur ki; kulaklarının üzerine asmıştır. Gözleri ve kaşları kömür karasıdır. İki gözünün arasında altı metre mesafe vardır. Göz kapakları bir karıştır. Boynuna kucak, beline kuşak yetişmez. Köpek dişleri dudağından dışarı çıkar. Kaba ve boğuk bir sesi vardır. Kılıcı yeşil demirden, kadehi insan kafatasındandır. Yakutlara göre alnı ak akıtmalı kara boğaya biner. Altay ve Saha inanışına göre ise eyerli dokuz boğaya bağlı arabayla yolculuk eder. Kara yılana benzeyen kamçısıyla bu boğaları idare eder.


Yeraltında demirden ve çamurdan yapılmış bir sarayda oturur. Sarayının etrafı suyla kaplıdır. Bu su, ölen veya ruhları alınan insanların gözyaşından oluşan Dobyadım (doymadım) Irmağı tarafından beslenir. Üzerinde at kuyruğu kılından bir köprü vardır. Oradan kaçmak isteyen ruhlar, köprüden suya düşerler ve su onları tekrar Erlik’in sarayına getirir. Arba ve Yutpa isimli iki sadık hayvanı vardır. Bunlar yılan veya timsah türü, suda yaşayan yeraltı canlılarıdır. Bir inanışa göre de suya düşen ruhları bu iki yaratık yakalayarak Erlik’e geri götürürler.
Erlik, karmaşayı, düzensizliği ve kaosu temsil eder. Doğası gereği kötülük yapar. İnsanlara ve hayvanlara salgın hastalıklar bulaştırır. Ekinlere çekirge saldırısının sebebi Erlik’tir. Bedeni ölmüş, dünyada başıboş dolaşan ruhları yakalar. Bu ruhları ve kendi öldürdüğü insanların ruhlarını yeraltına götürüp kendine hizmetçi yapar. Bu tür kötülükleri yaparak kendisine kurban verilmesini sağlar. Memnun olmazsa kişiyi öldürür. Memnun olması için, sevdiği siyah boğalar veya hasta, zayıf ya da sakat hayvanlar kurban edilir. Kendisine asla at kurban edilmez. Bazı kurbanların derileri onun açgözlülüğünü azaltmak için dikenli çalılara asılır. İnanışa göre Erlik ve yeraltının kara nemeleri (Kötü ruhları) dikenlerden korkarlar.
Yine bazı Türk boylarında Erlik’in insana ruh üflediği düşünülür. İnsanın içindeki kötü tarafların, açgözlülüğün, hile, yalan ve ihanetin sebebi buna bağlanır.

Şenol SOYDAN
Tarihçi, yazar ve ressam
30 Aralık 2018 – Kocaeli

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir