Hz.Yusuf hikayesini çoğunuz biliyordur ama bilmeyenler için ufak bir hatırlatma. Hz.Yusuf çocuk yaşlarında bir Mısırlı olan Potifar’a köle olarak satılır, ergenlik cağını atlatır ve yaptığı işlerde o kadar çok başarılı olur ki Potifar her işini Yusuf’a devreder. Lakin Yusuf haddinden fazla yakışıklıdır ve Potifar’ın karısı Züleyha içten içe Yusuf’a aşıktır. Züleyha bir gün bir fırsatını bulup Yusuf ile başbaşa kalıp onunla yatmak istediğini söyler ama Yusuf “kocan benim efendim, bana çok güzel baktı, ona ihanet edemem” deyip kapıya doğru giderken Züleyha Yusuf’un arkadan gömleğini yırtar, sonra Potifar gelir Züleyha kocasına Yusuf’un kendisine saldırdığını anlatıp iftira atar vs vs.
İşte bu hikayenin başka versiyonlarıda var ve bu versiyonların sadece bu tahrik olma ve iftira atma bölümlerini yazacağım.
M.Ö 1250’lerden kalan bir Mısır Papirüsünde dünyanın bilinen en eski halk hikayesi olan ve akademisyenlerin “iki Kardeşin Hikayesi” adını verdikleri bir metinde: Tanrı Anubis’in karısı, Anubis’in çok yakışıklı erkek kardeşi olan Bata’ya aşık olur ve onu baştan çıkarmak için uğraşır. Fakat reddedilince üstünü başını paralayarak tecavüze uğramış gibi yapar ve Anubis’e Bata’nın kendisiyle beraber olmak istediğini, reddedilince de onu dövdüğünü söyler.
Bir başka benzer hikaye ise Yunan Mitoloji’sinde geçer ve buradaki kahramanın adı Bellerophontes’dir.
Bellerophontes bir kaza sonucu kardeşini öldürür fakat buna çok üzülüp, diyar diyar gurbete çıkar. Arkadaşı olan bir kralın sarayına gelip misafir olur vs vs derken, Bellerophontes’de tıpkı Bata ve Yusuf gibi çok yakışıklıdır ve kralın karısı Bellerophontes’e aşık olup, onunla beraber olmasını ister. Bellerophontes kralın hem arkadaşı hemde konuğu olduğu için ona yanlış yapmak istemez ve teklifi reddeder ama kadın buna çok sinirlenip eşi geldiğinde ona Bellerophontes’in kendisine taciz etmekle suçlar.
