Orta çağ avrupasının cadı avı gibi müteahhitler cadı ilan edilmiş durumda. Gelin bakalım işin iç yüzü öyle mi? aşama aşama yazıyorum okuyun kendiniz değerlendirin
Bir bina yapılırken;
Zemin Etüdü(Sondajcı-Jeoloji Müh-Jeofizik Müh.- Laboratuvar)
Geoteknik Raporu(Geoteknikçi inşaat mühendisi)
İnşaatın yapılması (Statikçi inşaat mühendisi vs vs mimar ve diğerleri+ustalar)
İnşaatın tamanlandıktan sonra satışı(emlakçılar ya da diğer türlü satış)
Normal şartlarda olacak olan prosedürü anlatıyorum önce tam altta
Zemin etüdü sondaj verisi ile sondajı sondajcı yapar jeolog gözetimindeyapılır yerden numune alınır jeoloji mühendisi kaydeder paketler sonra jeofizik mühendisi gelir belirli parametreleri ölçer kaydeder sonra numuneler labaratuvara gider tüm veriler elde edilmiş olur tüm bunlar olurken de belediyede görevli kontrolör mühendis işin başında durur ve takip eder olanı biteni amirlerine raporlar ya da gerekli yerlerde müdahale eder ve jeoloji mühendisi ile jeofizik mühendisi zemin etüt veri raporu yazar geoteknikçi inşaat mühendisine verir. Geoteknikçi inşaat mühendisi veri raporundaki verilere göre temel tasarımını yapar hesap kitap yapar bi şekilde en uygun kat sayısındaki bina yüksekliğini falan hesaplar o binanın orada sağlam şekilde durması için gerekli zemin ya da kayadaki tasarımı belirler.
Sonra inşaat başlar ustalar girer inşaat yapılır. Bina biter falan filan
Şimdi Türkiyede şu anki şartlarda olabilecek olan en kötü senaryoyu anlatıyorum (her zaman böyle olur demiyorum)
Sondajcı işin çakallığını bilir en kısa yoldan sondajı yapar hatta numuneyi sondaj yapmadan yerden aldığı toprakla bile yapmadığı işi yapmış gibi göstererek parayı cukkalar. bu en berbat olanı bi de yarım iş yapanlar falan var o en azından iş yapıyor vay efendim jeolog da siksok numuneleri alır zaten işin başında değildir ya da başında olsa bile savsaklıyodur ya da bi şekilde sondajcı mühendisin üzerinde hakimiyet kurmuştur bebeyi erketeye almıştır falan böyle durumlar olabilir. Jeofizikte zaten sabunlama olayı veri işlem kısmında olursa olur alınan ham verilerin sabun olma ihtimali yok ama alınan veriler üzerinde dezenformasyon edit vs işleri yapılabilir yani jeofizikçi istenen sonucu göstermek için aldığı veri üzerinde çeşitli yazılımlar ile oynama yapabilir(bu da en kötü durumlardan biri) ha bu arada belediyedeki mühendis masasından kalkmamak için tüm sondajın videosunu ister. özel sektördeki mühendis bi de video çekmek zorundadır. kontrolör gelmek istemez masasından kalkmak istemeyebilir paşam siksok maaşla artisliğini yesinler senin hele gurban 😀 mesela 1 kuyu 1 günde bitiyorsa kontrolöre 1 kuyu için sabahtan akşama kadar olan süre içindeki videoyu vermelisin. işin sonunda kaç kuyu varsa adama 40 saatlik video vermek zorundasın cd içinde zaten bu dalyarak 30 saniyede boşalıyor 40 saatlik videoyu nasıl izlesin 😀 tüm sondajın videosu isteniyor yani anlayın 😀
yerin altına damacana gömüp içine hortum bırakanlar falan varmış sondajcılardan duyuyoruz yani
şimdi noldu
sondaj verisi siksok
jeofizik verisi siksok
lab verisi de zaten düz toprak üzerinden deneyler yapılıp geleceğinden lab verisi de siksok
bunu bi güzel inşaat mühendisine raporladığını düşün. Şirkettesin falan müteaahit ya da iş ortamı öyle bi ortam ki jeologa diyorlar ki geoteknik raporunu da sen yap 😀
matematik bilmez diye küçümsedikleri, mesleki faşizm yaptıkları jeoloji mühendisine bu sefer geoteknik raporu, zemin iyileştirme raporu falan yazdırıyorlar.
bu geoteknik raporundan jeoloji mühendisine 2 binlira sadaka veriyorlar 😀
geoteknikçi inşaat mühendisi de imza atacak ya ona da 20 bin lira para ateşliyorlar
inşaatın yeraltı olayı bu şekilde arkadaşlar 😀 zaten siksok verilerle siksok iş yapılıyor ? bu senaryoda müteahhitin ne günahı var ? müteahhitin amacı zaten belirli limitler içerisinde işi ekonomik olarak bitirmek ve kar etmek adam kendine mühendis ve mimar ekibi kuruyor
inşaat yapılırken hırsızlık yapacaksa o müteahhitin kendi günahı o mühendisi ilgilendirmez ama işin sağlam olması için önce zemin sonra da kolonların sağlam olması gerekiyor.
gelelim jeologların şu anki durumuna
jeologlar ülkede geçim sıkıntısı çeken mühendislerin başında geliyor ve sömürülüyorlar. sömürülmelerine;
devlet: devlet jeologları korumuyor, meslekteki önemli kişiler itibarsızlaştırılıyor
jmo: jmo tamamen devlete karşı görünüyor ama aslında devletle iş tutuyor. zemin etüt raporları bakanlığa bağlı belediyelere yapılıyor ve o kadar yıkılan binaların etütlerini yapanlara jmo halen lisans-tescil veriyor. Aslında marjinal sol gibi görünürken hükümetin ekmeğine yağ sürüyorlar ve farkındalar, herkes farkında
serbest piyasa: müteahhitler ve şirketler jeologlara böcek olarak bakıyor. zaten bana iş yapmazsan piyasada uzun bi süre iş bulamayacaksın diyor ve bu gerçekten oluyor 😀
vs vs
jeologlar aç kalmamak için bu işleri yapmak zorunda kalıyor ve ucuza iş bitirmeleri bekleniyor.
şu an baktığınız zaman sondajcı maaşı jeolog maaşından fazladır.
sondajcı rutin iş yapar ama jeolog-jeofizikçi ihtimal azaltır alan daraltır. yaptığı işin sonucu şirketin ekonomisini etkiler. sonuçta jeolog her zaman isteneni vermeye kuru ekmek pahasına mecbur bırakılmıştır ülkemizde.
böyleyken böyle yani
sonuçta ortada bir günah var ve herkes günahkar ama müteahhit cadı. Çünkü neden çok para kazanıyor diye..
ver bakalım onun kazandığı parayı mühendislere, mühendisler ülkede insan gibi yaşarsa bakalım yıkılır mı bi bina görelim bakalım.. müteahhit mühendisi değil de mühendis müteahhitini seçtiği gün bu ülkede binalar yıkılmaz bence..
bu düzen değişir mi ? bence değişmez ve değişmeyecek çünkü binaların yıkılması demek içerideki ekonominin dönmesi demek
beton alçı vs üreten şirketlerin çalışması, hammadde arzının sağlanması demek
demir için demir yataklarının cevherden demir üreten fabrikaların çalışması ve bunları satması demek
beyaz eşya sektörünün canlanması mobilya sektörünün canlanması, emlak sektörünün canlanması demek..
ölen insanlar hani derler ya, sadece bi istatistik diye aynen öyle
bu aslında neye benziyor sanki bana şöyle geliyor
çok otopsi yapan adli tıpçının duygularını kaybetmesi gibi bişey
herhangi bir depremde evlerin yıkılması gerekiyor içindekilerin o kadar da önemi yok. kurtulan çok sevinsin, cenazesini bulan az sevinse de olur, sevinciniz ya da üzüntünüz kimseyi ilgilendirmiyor
evler yıkılsın ki ekonomi canlansın
bence yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımızın özeti budur